14 Nisan 2015 Salı

4 mevsim sonra

Tam 4 mevsim sonra yazıyorum,neden yazıyorum veya neden yazmadığıma gelirsek birden çok sebeplerim var tabi,uzun uzun bunları yazmak istemiyorum ya da bir gün yazarım şuan hava güzel ,duygularımız hala bırakıldığı gibi düşünceli,hüsran dolu ve bir o kadar da heyecan dolu.

Ne kadar da umutsuz bir yazı betimlemesi gibi gözüküyorsa da bence hala umut var bu umut ne aşk ne sevgi gibi umutlar bunları unuttum sadece hatıralarla birlikte oluyorum ,hatıraları silme tuşu yapılmamış halbuki bu yazıyı yazarken bir çok kez harflerin yerini yanlış yazdım ve silme tuşu ile yeniden yazdım.Hayallerim yada daha doğrusu geçmişimde yaşadıklarım iyi ki varlar şuan ne yapıyorlar ?

Bir senedir ortalama 12 saat  altına düşmeden çalışıyorum ilk 5 ay izinsiz ve günler geliyor 16 saat çalıştığım oluyordu tabi ki psikoloji gidik ben pert hatıralar bomba.

Bu şekilde çalışarak hayatımı, aklımı uyutup yeni bir yola girmek için şanslar arıyorum ...

1 Nisan 2014 Salı

Seçimsel hareketler

Ülkemizin dönüm noktası diye tabir ettiği bir seçim geçirdik,galiba en şaibeli seçim olarak ta adlandırabiliriz ,oyların yeniden sayıldığı bölgelerimiz var,itirazlar devam ediyor,resimli ,videolu kanıtlar var artık seçimlerde hilelerin olduğu inancımız tavan yaptığı kanaatindeyim.

Seçimlerde İzmir'e gelecek olursak kaybedilen ilçeler bölünen oylarla dolu bir seçim geçirdi bunu fırsat bilen ve İzmir'i çok isteyen başta ak parti genel başkanı ve başbakanımız olan Recep Tayyip ERDOĞAN olmak üzere ve kabinenin en iyi bakanını İzmir'imize yollayarak göstermiş oldu.

İzmir'deki seçim yanlışlarından yararlanmak isteyen ak parti bunu sonuna kadar kullandı ama sonuçta 300 bin fark yiyerek(*en son baktığımda fark 300.000 idi) başkentimize gitmiştir.Bu seçimde kaybedilen ilçeleri nasıl kaybettiğini CUMHURİYET HALK PARTİSİNİN yöneticileri iyi analiz ve daha iyi koordinasyonlu hazırlanarak diğer seçim hazırlığını başlatması gerekir.

Kaybedilen ilçelerin birinde demokratik sol partinin oyları bölmesi ve halkın ilçeyi ak partiye kaptırmasından endişe duyan İzmir'in ve Türkiye'nin sanayi başkenti Aliağa'dır.

Aliağa'da 15 yıl boyunca belediyecilik yapmış (3 dönem 3.dönem bitmeden bırakmış milletvekilliği yapmak için yerini devir etmiş) 1 dönemde İzmir'den milletvekilliği yapmış hakkı ülkü CHP den aday aday olma hakkını kullanmış ve çeşitli spekülasyonlar gerçekleşip kendisine göre aday gösterilip sonradan adaylığının geri alınması yüzünden oyları bölmek ben olmazsam Aliağa'da kimse CHP den aday olamaz mantığı ile DSP den aday olmuştur ve bu olayı kendi çevresindeki insanlara alet ederek kendisini inandırmış ve oyların bölünmesinde birilerine yardım veya CUMHURİYET HALK PARTİSİNİN kazanmaması için çalışmalarına devam etmiştir,sokakta ve mitinginde DSP nin anketlerde %32 ile Aliağa'da önde olduğunu dile getirmiş CHP'nin %07 ile sonuncu parti olduğunu söylemekten vazgeçmemiştir.Aliağa'da oluşan bu kaostan haklı olarak korkan halk Aliağayı para babalarına kaptırmak istemeyenler büyük bir kararsız kitlesi oluşmuştur,CUMHURİYET HALK PARTİSİ adayı olan Barış EROĞLU (İzmir'in en genç belediye başkan adayı) gerek siyasi geçmişi gerek ailesel yapısı gerek olarak Aliağa bilinci yerinde olan bir aday idi 40 günlük zarfında kendisini tanıtmaktan ziyade bu bölünmüşlüğü ortadan kaldırmak içinde uğraştığını biliyoruz,tek gayesi o belediyenin kötü karakterli insanlarla dolmamasını tekrardan CUMHURİYET HALK PARTİSİNDE kalması içinde çalışmalarını sürdürmüş ama bu böyle olmamış bu bölünmüşlük partiye ve halka zarar vermeye devam etmiş son derece gerçek sosyal demokrat seçmen bunu sezmiş ve oylarını ilçe belediye başkanlığında MHP nin adayı olan Serkan ACAR'a vermiştir oyların bölünmemesi takdirinde bu ilçe kaybedilmeyecek ve bundan sonrada kaybedilmemesi içinde büyük adım olmuş olacaktı,bazı kandırılmış halkımızın gerçekleri seçimden sonra gördüğünü biliyor,duyuyoruz iş işten geçti diyebiliriz ama bu bölünmenin kahramanı ve kahramanlarını bu halk asla unutmayacaktır halk bunun hesabını soracaktır parti bu ihanetin cezasını size verecektir bunlar kulların yapacaklarıdır,Allah katındaki bu ihanetlerin cezalarını kutsal kitabımızdan okumanızı dilerim....

Aliağa'da bölünme olmasa idi yaklaşık 21-23  bin oy alınacağını gördük(chp&dsp  sonuçları toplamı*,İzmir belediye başkanlık seçim sonuçları* ortalamasına dayanılarak söylüyorum)

Barış EROĞLU'na  göstermiş olduğu tüm çabalardan dolayı parti için yaptığı gerek maddi en çokta manevi katkılarından dolayı çok samimi duygularım ile teşekkür ediyorum gelecek nesillere siyasetin nasıl cesur korkmadan yapılacağını gösterdi dersini verdi gelecekte milletvekili ve CUMHURİYET HALK PARTİ'sinde yüksek makamlarda olacağından eminim bu hırslı ve bilgi dolu partiliyi hiç kimse yok sayamaz,ayrıca yeni belediye başkanımız olan Serkan ACAR abimize 5 yıllık görevinde başarılar ve güzellikler dolu bir başkanlık dilerim.


24 Şubat 2014 Pazartesi

Kişisel ve ülkesel tavırlar

Değişik zamanlar geçiren ülkemizde son zamanlarda haber olmayan konu kalmadı,yalanı çıkmayan parti başkanları yok ve şimdilerde çıkıp meydanlarda biz ondan daha az hata yaptık derdinde hareketlere girmişler aslında bu kişiler şuan kendilerini kurtaran cümleler sarf etmekten ileriye gidemiyorlar ve bu konular ülkedeki halkı gram ilgilendirmiyor,tam bir yasaklar ülkesi olduk aslında bu kadar yavşak adam,kadın var iken bu yasakları siklemiyorum,yok internet yasası,yok dinleme yasaları,yok alkol yasaları bunca yavşak insan ortada var iken lafları peygamber eda sı ile konuşurken facebook paylaşımlarını görerek yorum yaparsak adaletin hakkını veren ,kimsenin hakkında gözü olmayan karakter yaratıyor çevremdekiler halbuki bu yaptıkları bence ruhsal olarak kendilerini kandırmak ve bu kandırmayı insanların gözünün içine sokup bak ben buyum diyerek kanıtlamaya çalışmak bunu durumu çevrenizdeki insanlar yiyebilir onlar için sıradan bir kişi olduğunuz için buna inanıp inanmaması sorun teşkil etmez zaten.Bu kişiler ile bir iş birliğine girince o kişiler sizin ne kadar kaypak,laf ebesi,göt veren ve bir bok olmadığınızı anladığında o zaman günde 1 tane yerine bunu iki katına çıkaracağınız antidepresan hapları ile dolu olacak masanızın üstü,kimsenin hakkını yemedim diye kendini savunan politikacılar gibi kendinizi rahatlatmak gibi tavırlara bürünen insanlar hatalarını başkalarının yaptıkları ile özdeşleştirmeleri ne büyük ahmaklık,kimsede hakkımız kalmayacak bunu buraya yazıyorum,karşımızdaki kim olursa olsun sonunda ne olursa olsun herkesten hakkımız ne ise a-l-a-c-a-ğ-ı-z .

40 yaşındaki adamların, kadınların verdikleri güzel laflarla sözlerine inanmak bizim ne kadar dürüst ne kadar sabırlı ve hoşgörülü yanımız olduğunu öne çıkarır ve bunun tam tersini karşımızdakilere göstermek (hakkımızı alana kadar) boynumuzun borcudur,karanlık dar bir sokak gece yarısı karşınızda 3 5 kişi,o sokaktan geçmeye korkuyorsunuz  kendinizden emin değilsiniz çünkü hak yediniz söz verdiniz o  dar sokaktan geçemezsiniz işte halbuki abdestinden emin olsanız o sokaktan selam vererek muhabbet ederek o kişilerin yanından geçebilirsiniz,sözün namus olduğunu unutmuş namussuzlar.


8 Şubat 2014 Cumartesi

Resimlerle konuşuyorum







Bazende yazı yazmayalım derim böyle anıları anacak resimler serpintisi yapalım dedim,yaşanmışlıklara hangi kelime,hangi kare anlatır bilmem ama inceden bir sevgi ve isyan olgusuna merhaba ve sıradaki şarkımız sevipte kavuşamayanlara geliyor.


31 Aralık 2013 Salı

Yıl sonu

Herkesin ağzında ,kaleminde yıl başı kelimesi bizde yıl sonu yazalım dedik birlikte geçen 365 günün acı olsun,güzel olsun hatırı kalmasın diye.

Nasıl geçti kim bilir bir senemiz herkesin farklı güzellikleri ve acıları vardır bunlara tek tek sevinip gülemeyeceğimiz gibi ,tek tek kötü günleri de anmak imkansız sanırsam ama geçen güzel günler ve yaşanan kötü olayların bizleri acı ve tatlısı ile bizleri 2014 yılına getirdiği kesin.

Ülkesel anlamda özgürlüklerimizin inceden inceye dokundurularak alınmak istenmesi karşısında bu yeni yılda bu özgürlük anlayışımıza daha iyi sahip çıkmak ilk hedefimiz olmalı ,yeni yıldan herkes gibi sağlık,mutluluk,para gibi kelimeleri evrenle buluşturmak istemiyorum ve yeni yıl herkesi güzel şekilde karşılayamacağını kadar kutsal bir şey olmadığını da biliyoruz sadece birazcık birlikte olmaya ihtiyacımız var yıl sonu veya yıl başı bahane,bu birlik beraberlik içinde bütün sevdiklerimiz fiilen yanımızda olmaya bilir ama kalben uzaktaki  sevdiklerimiz veya sevdiğimiz kişiler ile daima birlikteyiz.

Başta ülkemizdeki geçim sıkıntısı içinde yaşayanlar adına sonra aile ,akrabalar,sevdiklerim,kardeşim gibi gördüğüm arkadaşlarıma,aynı davada tanıdığım ve tanımadığım abilerime ve kardeşlerime ,dünya barışı için yardımlaşan ve dünya için pirinç tanesi kadar da olsa yardımı bulunan herkese güzel bir yıl dilerim...


21 Aralık 2013 Cumartesi

Dünyasal zamanlar dilimi

Hayatımızı etkileyen olaylar yaşıyoruz sanırsam, ülkemizin görmek istemediğimiz yüzünü bir kaç iyi abiler önümüze koydular ve sonra tekrar tepkiler oluştu daha önceden neden çıkarılmadı diye her neyse konunun detaylarına girilecek yer değil burası ,o abilere teşekkürler.

Dünya önemli bir liderini kaybetti onun adı Nelson Rolihlahla Mandela ya da kabile adıyla Madiba.Milleti uğruna 27 yıl  hapis yatan ve sonrasında devlet başkanı olan onurlu direnişçiyi kaybetti madibanın hayatını bir çok kez okudum ve izlediğim filmlerden çok etkilenmiştim kendisine büyük saygı duyuyorum ve böyle haklı davalarda sonuna kadar halkın yanında olan liderlere açlığımızı dile getiriyorum.

Ülkeler için önemli olan faaliyetler arasında bulunan ve yapıldığı şehire maddi ve büyük tanıtım getiren expo 2020 olayımız vardı bu expo'ya biz (yani izmir) pek yabancı değildik 2 .kez adaylığımızı koymuştuk ilk adaylık koyduğumuzda aslında bu en son koyduğumuzdan daha ümitliydik ve tabikide yine aynı son ile bizi liderlerimiz karşı karşıya bıraktılar, aslında bizim expoya değil ,izmir olarak iyi bir izmir'liye ihtiyacımız var hala anlamadınız mı ?!!?




21 Kasım 2013 Perşembe

MARATON

Kimse kendi hayatını yaşayamaz olmuş ,herkes kendini birilerine bağlamak zorunda duyuyor bunun nedeni ne bilemiyorum ama bazen bu bağlanmaların verdiği güzel anıları yok eden insanlar bu bağlanmalardan rahatsız olucak ki insanların hayatları yaşama şekillerine karışmaya kadar gitmiş bunun verdiği acı ile önümüze bakıyoruz tabi ben önüme bakıyorum hayatına müdahale edilen insan bakabiliyormu bakıyorsa da kendi gözü ile mi yoksa başkaları bakıp ona lanse mi ettiriyorlar orası mechul, bu zamana kadar yaşadıklarımız hep bizim kararlarımız hep bizim olanaklarımızı zorlayarak olmuştu tabi bu olanaklar hatalar güzel günler unutulacak şeyler senin o diğer yönlendirme yapılan kişinin yanında ,kendimizi kimse ile kıyaslamamalıyız bazen tercih edildiğimiz konular bizi ağır yaralayabilir.

Olanakları zorladığımız yeri gelip kişileri karşınıza almak sizin karakterinizdir o karakteri güçlendiren kişi size o zamanlar çok iyi enerjisi ile size güç verebilir o güç zamanla ya çoğalır (mesafe var ise kesinlikle azalılr) yada tam tersi bir durum oluşur bu nedenle bazı konularda elimizden bir şey gelmez ne mi yapmalı bundan önce yaptığımız 'nız' fedakarlıkları düşünerek kendimizi tatmin etme yoluna gitmeliyiz,kimseleri kırmadan incitmeden uzun maratonda kurallara uygun koşmalıyız.Maraton dedim ya baya uzun bu uzunlukta koşmak psikoloji ister dayanıklılık ister bazen psikolojimize yenik düştüğümüz anlar olmuş olabilir bunu kabul etmek gerek ama yaptığımız bunca çalışmalar bunları yok etmiştir ve uzun  maratonda ufak aksaklıklar sorun edilmemelidir dış etmenlere yenik düşenler bu maratonda yarı yolu bile geçemediği için ne dış etmenlerin adı maratonda anılır nede yarışanın adı maratonda anılır,dedim ya maraton uzun dış etmenleri bir kenara bırakmak yine kendimize bağlı ya koşarsın yada  başkalarına uyar yeni maratona kendini hazırlarsın.